Egemen Demirci • Registrierung / Kayıt / Registration • 03.12.2011–21.01.2012

Registration at Soy Capitán is Egemen Demirci’s first solo statement in Berlin. The exhibition is composed of algorithmic combinations that take his visions of public space as a departure point, melting the white cube in a pot with the neo-liberal city. His technique of abstraction translates codes of public access using virtual mapping systems such as Google Earth. By bringing together sites by which the public registers Berlin – Alexanderplatz, the Museum Island, Potsdamer Platz and Checkpoint Charlie – he “renders” his own presence in the city through forms of conceptual abstractions that deal with how neo-liberal urban space is constructed by models of interaction, communication and mobility.

Such virtual and visceral experiences provide a critical standpoint for the artist to re-imagine and re-formulate our perception of the institution – in this specific context an art related one:

a start-up gallery in a rapidly changing part of the city. Demirci takes the space as a literal reference point by analysing its material and directly addressing the gallery building. Thus the reality and location of the architecture are retained, the materiality of the abstract preserved. Demirci evokes the bureaucratic connotations of the word “registration” alongside the visual meaning embedded in its German cognates, advancing it as a term that impacts perceptual experience.

Egemen Demirci, born 1983 in Izmir / Turkey, received his BA in Visual Arts program at Sabancı University in Istanbul (2005) and his MFA in Public Art and New Artistic Strategies program at Bauhaus University in Weimar (2009). In 2010 Demirci contributed to the multi-space exhibition project “correct me if I’m critical” curated by Adnan Yıldız in Berlin. His first solo presentation “Taksim 2010-11” was on view at yama in Istanbul during Summer 2011.

He lives and works in Berlin.

Registrierung ist Egemen Demirci’s erste Einzelausstellung in Berlin bei soy capitán. Die Ausstellung setzt sich aus algorithmischen Kombinationen zusammen, die, den White Cube mit der neoliberalen Stadt verschmelzend, ihre Ausgangspunkte in Demircis Visionen vom öffentlichen Raum haben. Seine abstrahierenden Methoden übersetzen mittels virtueller kartographischer Systeme wie Google Earth die Chiffren des öffentlichen Zugangs. Er führt die Orte zusammen, anhand derer die Öffentlichkeit Berlin registriert – Alexanderplatz, Museumsinsel, Potsdamer Platz und Checkpoint Charlie – und „rendert“ auf diese Weise seine eigene Präsenz in der Stadt mittels Formen ideeller Abstraktionen, die sich mit der Frage befassen, wie neoliberale Stadträume durch Modelle von Wechselwirkung, Kommunikation und Beweglichkeit konstruiert werden.

Solche virtuellen und viszeralen Erlebnisse bieten dem Künstler einen kritischen Blickwinkel, um unsere Wahrnehmung von Institutionen umzudenken und neu zu formulieren – in diesem konkreten Fall eine Kunstbezogene: eine neu gegründete Galerie in einem sich rasch wandelnden Stadtteil. Den Galerieraum nimmt er als Bezugspunkt im wortwörtlichen Sinne ein; er macht eine Bestandsaufnahme und bezieht sich direkt auf das komplette Gebäude. Die Gegebenheit und Lage der Architektur werden dabei beibehalten, die Materialität des Abstrakten erhalten. Bei der Bezeichnung „Registrierung“ unterstreicht Demirci, neben der visuellen Bedeutung verwandter Wörter, auch die bürokratische Konnotation und beeinflusst durch diese  begriffliche Erweiterung die Wahrnehmungserfahrung. .

Der 1983 in Izmir geborene Künstler Egemen Demirci studierte von 2001-2005 das Visual Arts Programm an der Sabancı Universität in Istanbul und Public Art und New Artistic Strategies Program an der Bauhaus Universität in Berlin, wo er 2009 sein Studium mit einem MFA abschloss. 2010 nahm Demirci bei dem Projekt “correct me if I’m critical” kuratiert von Adnan Yıldız in Berlin teil. Seine erste Einzelpräsentation “Taksim 2010-11” war im Sommer 2001 im  yama in Istanbul zu sehen. Er wohnt und arbeitet in Berlin.

Soy Capitán Egemen Demirci’nin Berlin’deki ilk solo sunumu olan Kayıt’ı sunmaktan mutluluk duyar. Kayıt, sanatçının beyaz küple neoliberal şehiri bir araya getiren kamusal alan bakışından yola çıkan algoritmik kombinasyonlardan oluşuyor. Soyutlama tekniği Google Earth gibi sanal haritalama sistemleri kullanan kamusal erişim kodlarını dönüştürüyor.   Alexanderplatz, Müzeler Adası, Potsdamer Platz ve Checkpoint Charlie (Çarli Kontrol Noktası) gibi kamunun Berlin’i görsel hafızasına kaydettiği noktaları yanyana getiren sanatçı şehirdeki varlığını neo liberal şehir alanlarının nasıl etkileşim, erişim ve mobilite üzerine kurulduğunu mesele edinen kavramsal soyutlama formlarıyla karşılıyor.

Bu sanal ve duyumsal deneyimler sanatçıya kurum algımızı yeniden hayal etmeye ve yeni bir biçimde anlatmaya olanak tanıyan eleştirel bir duruş sağlıyor- bu özel bağlamda sanatla ilişkili bir kurumdan söz ediyoruz: şehrin hızla değişen bir bölgesinde yer alan yeni bir galeri. Demirci malzemesini analiz ettiği ve doğrudan içinde bulunduğu binaya yöneldiği mekanı literal bir referans noktası olarak alıyor. Böylelikle mimarinin gerçekliği ve bulunduğu yeri elinde tutarken soyutun malzemesel halini koruyor. “Kayıt” kelimesinin bürokratik çağrışımlarını ve Almanca karşılığında varolan görsel anlamını beraber harekete geçiren sanatçı bu terimi algısal deneyimi şekillendiren bir eylem hali olarak ön plana çıkarıyor.

1983 İzmir doğumlu Egemen Demirci lisans çalışmalarını İstanbul Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar programında (2005), lisansüstü çalışmalarını ise Weimar Bauhaus Üniversitesi Kamusal Alan ve Yeni Sanatsal Stratejiler programında tamamladı (2009). Demirci 2010’da Adnan Yıldız’ın Berlin’de küratörlüğünü yaptığı çok mekanlı sergi projesi “correct me if i’m critical”a katkıda bulundu. İlk solo sunumu “Taksim 2010-11” 2011 yazı boyunca İstanbul’da bulunan yama proje ekranında gösterildi. Sanatçı Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor.